Umut Arşivi

İstanbul, 2016
...

SESLİ BETİMLEME

Umut Arşivi’nin temelleri, Düzceli Kiracı Evsiz Depremzedeler’in 1999 depreminden bugüne sürdürdüğü sağlıklı ve güvenli konut hakkı mücadelesinin video arşiviyle atıldı. Bu mücadelenin ürünü olarak hayata geçirilen Düzce Umut Evleri “Birlikte hak arayışı, birlikte tasarım, birlikte inşaat” ilkesiyle, Türkiye’nin ilk kullanıcı katılımıyla yapılmış toplu konut projesi oldu. Bugün inşaatı devam eden Düzce Umut Evleri’nin hikâyesi on sekiz yıldır sürdürülen hukuki ve toplumsal mücadeleleri anlatıyor.

Zaman içerisinde, Düzcelilerin elinde bu sürece dair gazete kupürleri, hukuki yazışmalar, dilekçe, fotoğraf, video gibi birçok farklı materyalden oluşan zengin bir arşiv birikti. Umut Arşivi çok pratik bir ihtiyaçtan, “Bu arşivi nasıl görünür kılabiliriz?” sorusuna aranan cevaptan doğdu. Düzce Umut Evleri, başka türlü bir konut üretme pratiğinin mümkün olduğunu gösteren bir deneyim oldu. Ancak, Dünya Konut Ödülleri’nin (World Habitat Awards) 2017 yılı finalistleri arasında da yer alan bu projeden Türkiye’de çok az kişi haberdar. Her deneyimin bir öğreti olduğuna inanan Düzce Umut Evleri aktivistleri, bu süreçte yaşananların herkese açık hale geleceği bir arşiv fikri için çalışmalara başladı. Bunun Düzce Umut Evleri ile sınırlı olmayan, benzer farklı mücadelelerin de hikâyelerinin anlatıldığı bir çevrimiçi arşiv olması fikri ise 6 Mayıs-10 Haziran 2016 tarihleri arasında Studio-X’te düzenlenen ve Düzce Umut Evleri mücadelesini anlatan bir sergi esnasında ortaya çıktı.

Daha sonra, aralarında Düzce Umut Evleri gönüllüsü birçok insanın da olduğu mimar, kent plancısı, gazeteci, yönetmen, avukat, coğrafyacı gibi farklı disiplinlerden kişiler 2017 yılında Mekânda Adalet Derneği’ni (MAD) kurdu. Böylece ilk tohumları 2016 yılında atılan Umut Arşivi, MAD çatısı altında bugünkü formunu alarak interaktif bir arşive dönüştü.

DURUM:

Devam Ediyor

TARİH:

2016

PROJE SAHİBİ:

Sivil Toplum Kuruluşu

Umut Arşivi, “kentsel ve kırsal mekânda verilen adalet mücadelelerinin katılımcı ve müşterek bir görsel hafıza platformu” ve esas olarak kamuya açık interaktif bir arşiv. Hak temelli toplumsal mücadelelerin tanıtıldığı videoların yer aldığı Umut Arşivi, aynı zamanda farklı mücadele gruplarının kendilerini tanıttıkları video içerikleri üretmelerine yönelik çalışmalardan da oluşuyor.

MAD tarafından yürütülen Umut Arşivi, dünyanın çeşitli yerlerinde benzer mücadeleler veren gruplara görünürlük sağlamayı ve bu grupların birbirleriyle iletişim kurabilmelerini amaçlıyor. Dünyanın farklı yerlerinde ortaya çıkan pratiklerin ve öznelliklerin evrensel bağlamda taşıdığı anlama kafa yormanın umut verici ve ufuk açıcı olduğuna inanan Umut Arşivi bileşenleri, umudu, “geleceği belirsiz bir dünyada eylemek sorumluluğuyla devam etmek” olarak algıladıklarını belirtiyor. Umut Arşivi, Türkiye ve dünyadaki adalet arayışlarına dair kaybolmaması gereken hikâyeleri ve umut veren deneyimleri işliyor. Bir hak gaspı karşısında yükselen bu karşı hareketler, alan açma mücadeleleri olarak da okunabilir. Dolayısıyla bu platformda, alternatif yol üretmeye çalışan işlerin ön planda olduğu söylenebilir. Çünkü Umut Arşivi yalnızca bir anma, hafızalaştırma projesi değil, bunun ötesinde maruz kaldığımız adaletsiz politikalara karşı nasıl mücadele edilebileceğine dair deneyimin ilham verici ve öğretici gücünü devreye sokan bir video eylem biçimi.

MAD ekibi her türlü adaletsizliğin, ister toplumsal, ister ekonomik veya politik olsun, belirli bir fiziksel mekân içerisinde üretildiğine dikkat çekiyor. Bu mekânlar adalet mücadelelerine ev sahipliği yapabildikleri gibi, verilen mücadeleler o mekânların kendilerine yönelik de olabiliyor. İşte bu yüzden Umut Arşivi’nde yer alan içerikler umut mekânları olarak adlandırılıyor. Platformda dünya haritası üzerinde işaretlenen umut mekânları 3 farklı veri formatında (mekânsal, kavramsal, zamansal) haritalanıyor. Sitede umut mekânlarını açıklayan ve benzer deneyimlerle bağlantılarını kurmayı kolaylaştıran anahtar kelimelerden oluşan kavramsal harita ve her bir umut mekânına eklenen video içeriklerinin çekim tarihlerine göre sıralandığı bir zaman çizelgesi de yer alıyor. Platformda sergilenen bazı “Umutlar” şöyle: Çarşamba Seminerleri, Vicdan ve Adalet Nöbeti, 95 cm, Sınırları Kaldırmak. Kullanıcılar platforma e-posta veya Twitter hesapları üzerinden girdikten sonra, “Umut Ekle” butonuna tıklayarak haritaya yeni umut mekânları ekleyebiliyor.

Sivil toplum aktörlerinin karşılaştığı başlıca problemlerden biri üretilen işlerin yeterince görünür olmaması. Günümüzde “dert anlatmak” için en yaygın kullanılan araçlardan birinin sosyal medya aracılığıyla paylaşılan videolar olduğu düşünüldüğünde, Umut Arşivi’nin bu mücadelelere görünürlük sağlayan bir mecra olduğu söylenebilir.

Bunun yanında, veri tabanı ziyaretçileri, arşivde bulunan iyi örneklerin kendi pratiklerini yeniden düşünmelerine fırsat verdiğini söylüyor: “Umut Arşivi, aslında bunların birer umut hikâyesi olduğunu gösterdi ve yaptığımız şeyin, o büyük umutsuzluk coğrafyasında nereye oturduğunu kendimize de göstermemize ortam hazırladı.”

Mekânda Adalet Derneği, videoları çoğaltmak için Nisan 2019’dan beri video maratonları düzenliyor. Atölyeler üç gün sürüyor ve sivil toplum kuruluşlarının bu atölyelere biraz da olsa geliştirilmiş bir fikirle gelmeleri bekleniyor. Atölye sonunda bir veya iki dakikalık videolar üretiliyor. Bu atölyeler, Umut Arşivi’ne video eklemek için bir metot olarak kullanılıyor. Ancak, bu maratonlara katılmayan gruplar da platforma video yükleyebiliyor.

Bu atölyelere katılan sivil toplum kuruluşları, kurdukları ilişikleri atölye sonrasında devam ettirip Umut Arşivi’nden bağımsız işler için de ortaklaşabiliyor. Bu anlamda, video maratonlarının bir dayanışma ağının büyümesine olanak sağladığını da söyleyebiliriz. Mesela, düzenlenen ikinci video maratonuna katılan ve çocuk istismarı ile mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu, bu atölyenin de katkısıyla alternatif fon bulma yöntemleri üzerine düşünerek çocuk istismarı hakkında bir belgesel çekme fikri geliştirdi ve çalışmalara başladı.

Umut Arşivi 2016 yılında Düzceli depremzedelerin hikâyesinden esinlenerek gönüllü emeğiyle ortaya çıkmış bir iş. Başlangıçta teknik gereklilikler için gönüllülerin emeği ve katkıları söz konusuyken, bugün gelinen noktada, Umut Arşivi’ne içerik geliştirme; web sitesinin 3 yıllık deneyim sonunda kullanıcı ara yüzünün değiştirilmesi, web sitesinin iyileştirilmesi gibi kalemler için projeler üzerinden mali kaynaklar sağlanıyor. Bu çalışmanın bugüne kadarki masrafları gönüllü katkılarıyla sağlandığından bazı kısıtlamalar söz konusuyken bu durum, işin sahiplenilmesi konusunda avantaj sağladı.

Bu çalışma için bir başka zorluk, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ve toplumsal hareketlerin kısa videolar aracılığıyla umut hikâyeleri yaratma pratiğine çok aşina olmaması. Mekânda Adalet Derneği, Umut Arşivi’nde sergilenmek üzere örnek olabilecek toplumsal hareketleri ve sivil toplum kuruluşlarını içerik üretmeleri için teşvik ediyor. Umut Arşivi Video Maratonu kapsamında Umut Arşivi’ne video üretmek isteyen videograflar ve sivil toplum kuruluşları bir araya geliyor. Sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçilerek Umut Arşivi tanıtılıyor ve atölyeler sonunda katılımcılar kendi geliştirdikleri fikirlerden 2-3 dakikalık videolar üretiyor. Bu aşina olmama durumu, kurumlarla yürütülen video atölye çalışmalarında sürecin bazen uzamasına yol açabiliyor.