Sahibi Yerel Yönetim olan projeler
1960’lı yıllarda Türkiye’de ciddi bir şekilde artan ve toplumun hemen her kesimini kapsayan eylemsellik süreci nedeniyle yeni bir döneme girildiği söylenebilir. Önceki dönemlerden farklı olarak Türkiye tarihinde ilk kez işçi sınıfı ve gençlik süreklileşecek bir siyasi aktivizm sürecine girip siyasi ve ekonomik taleplerde bulunmaya başladı. Yani, dünya ölçeğinde önemli kırılmalar yaratmış olan 1968 dalgası Türkiye’de de yankılandı. Özellikle üniversite gençliği [...]
Ulucanlar Cezaevi, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından hemen sonra, 1925’te açıldı. Bu yanıyla, Ulucanlar Cezaevi tarihçesine bakmak demek, faaliyetlere başladığı günden bu yana siyasi tutukluların hapsedildiği bir mekan olduğu için Türkiye’nin siyasi tarihini incelemekten farksız. Haksız bir biçimde Ulucanlar Cezaevi’ne tutulan, idam edilen veya işkence başta olmak üzere, çeşitli hak ihlallerine maruz bırakılan tüm kişilerin isimlerini saymak oldukça zor olsa [...]
I. Dünya Savaşı öncesinde kültürel çeşitliliğin en yoğun olduğu Orta Doğu şehirlerinden birisi Diyarbakır’dı. 20’inci yüzyılın başına kadar Diyarbakır; Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Yahudiler, Keldaniler, Araplar ve Türkler gibi farklı etnik ve dini grupların yan yana birlikte yaşadıkları bir şehirdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yüzyıllar boyunca süregiden, devlet ve gayri Müslim topluluklar arasında hiyerarşik ve sözleşmeye dayalı bir sistem olarak Millet Sistemi, [...]
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında İmralı Cezaevi’ne hapsedilmesi sonrasında Türkiye’de Kürt meselesi bağlamında yeni bir dönem başladı. Kürt hareketinin meselenin barışçıl çözümünü desteklediğini göstermek adına PKK gerillaları Güney Kürdistan’daki kamplarına çekildi. Gerillaların çekilmesinin ardından Kürt bölgesindeki şehirlerde 1980’lerin sonundan bu yana sürmekte olan OHAL kaldırıldı ve kanlı bir savaşın ardından görece normalleşme süreci başladı. Lakin barışçıl bir çözüm için [...]
İlk Meclis hariç Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana sürmekte olan inkâr, asimilasyon ve baskı politikalarına maruz kalan ve Türkiye’deki toplam nüfusun yaklaşık % 15-20’sini oluşturan Kürtler, 1950’li yılların sonundan itibaren tanınma yönünde taleplerde bulundu. Lakin barışçıl talepleri Türk devleti görmezden geldi ve uygulanan baskının şiddetini izleyen yıllarda arttırdı. Buna paralel bir biçimde, Kürt hareketinin ortaya koyduğu talepler ve amaçlarına ulaşmak adına [...]
Ağırlıklı olarak Kürt Alevilerin yaşadığı Dersim bölgesi, Osmanlı devletinin 19’uncu yüzyılda başlayan merkezileştirme politikaları karşısında on yıllar boyunca kayda değer bir direniş sergiledi. Kürt Alevilerin sahip oldukları yerel kültürel ve siyasi özerklik, 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti tarafından da devletin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak görüldü. Seyid Rıza, bölgede sadece Hesenan aşiretinin lideri olarak değil aynı zamanda Dersim bölgesinin dini [...]
1923 yılında Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan ve II. Dünya Savaşı sonrasına kadar devam eden Tek-Parti dönemi boyunca, Cumhuriyet Halk Partisi kendisine muhalefet eden siyasi partilere, gruplara ya da kişilere karşı hiç tolerans göstermedi. CHP, kuruluşundan hemen sonra, devlet ideolojisi olarak radikal laik bir anlayışı, etnik temelli Türk milliyetçiliğini ve katı merkeziyetçiliği içeren Kemalist doktrini benimsedi. Bu doğrultuda, herhangi bir alternatif siyasi [...]
Ermeniler, 1915 yılında gerçekleşen soykırım öncesinde 1,5 milyona yakın nüfuslarıyla Osmanlı’daki en büyük Hristiyan toplumlardan birisiydi. Soykırım sürecinde gerçekleşen katliamlar ve sürgünler nedeniyle Ermeni nüfusu 1915 sonrasında 100 binden azdı. Daha da önemlisi, 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Ermenilerin 1915’te kırıma uğradığını hiçbir zaman kabul etmedi. Dahası, Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan vatandaşı olarak addettiği gayri Müslimlere yönelik dışlayıcı politikalar uygularken [...]
1915 yılında gerçekleşen Ermeni soykırımı öncesinde Ermeniler, Anadolu’nun kadim halklarından biri olarak varlığını sürdürmekteydi. Gerçekleşen katliam ve zorunlu göç süreci sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Ermenilerin maruz bırakıldıkları bu feci uygulama sonrasında yapılanları resmi olarak hiçbir zaman kabul etmedi. Ermeni soykırımı, devlet söyleminde, I. Dünya Savaşı sırasında Ermeniler düşman güçlerle işbirliği yaptığı ve güvenlik tehdidi oluşturdukları için göç ettirildiği ve yaşanan [...]
1980’li ve 90’lı yıllarda yaşanan silahlı çatışmalardan hemen sonra, Kürt meselesi konusunda kayda değer bir çözüm girişimi ortaya çıkmadı. Yaşanan savaş nedeniyle yaşamını yitiren insanların sayısı tam olarak hala bilinmese de, binlercesi sivillerden oluşan on binlerce insanın hayatını kaybettiği biliniyor. Öldürülen siviller arasında, çocukların sayısı da oldukça yüksek. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına bakıldığında, 1988 yılından 2012 yılının Ağustos ayına kadar [...]
Türk devlet ile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasında 1984 yılında başlayan ve 1990’lı yıllarda en yoğun dönemini yaşayan bir silahlı çatışma süreci yaşandı. Her ne kadar bu kanlı savaş döneminin hakikatleri hala ortaya çıkarılmamış olsa da, yaklaşık 50 bin kişinin yaşamını yitirdiği ve Kürt bölgesinde yaşayan 2 milyon civarında insanın zorunlu göç politikasına maruz bırakıldığı tahmin ediliyor. 1990’lı yılların başından [...]
Türk devletinin uyguladığı asimilasyon politikaları kuruluş döneminden hemen sonra hayata geçirildi ve etnik olarak Türk olmayan tüm toplulukları hedef aldı. Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 15-20’sini oluşturan Kürtler de bu politikalara yaklaşık 80 yıl boyunca hiç esnetilmeksizin maruz kaldı ve hala kalıyor. Cumhuriyetin kuruluşundan 1980 yılına kadar Kürtçe’nin kamusal alanlarda ve basılı-yazılı materyallerde kullanılması de fakto olarak yasakken 1980 darbesiyle birlikte [...]
Süryaniler, Mezopotamya’da yaşayan en eski inanç gruplarından birisi olmalarının yanı sıra tarihteki en eski Hristiyan topluluklarından birisidir. Her ne kadar Osmanlı dönemi boyunca Süryaniler ile Müslümanlar arasındaki ilişki sorunlardan azade olmasa da, bu iki dini grubun üyeleri birlikte yaşamayı başardılar. Fakat Osmanlı’nın çöküşü ve I. Dünya savaşası sonrasında, özellikle Türk ulus-devlet sınırları içerisinde kalan Süryanilerin karşı karşıya kaldığı zorluklar yeni [...]
Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulduğu günden bu yana Aleviliği etnik-dini bir kimlik olarak tanımadı ve bu durum hala değişmeden devam etmekte. Her ne kadar Türk ulus-devleti anayasal olarak laik bir yapıda olduğunu iddia etse de, 1924 yılından bu yana Sünni İslam anlayışı çerçevesinde ve doğrudan devlete bağlı olarak çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı dini alanı kontrol altında tutmakta. Bu kurum, Alevilik [...]